29 Mart 2013 Cuma

DİKENLİ PATATES TOPLARI


Bezelye, havuç gibi iç malzemesiyle et yemeklerinin yanına  garnitur, pazar sabahları kahvaltı da içine sosis, salam benzeri şarküteri ürünleriyle  değişik bir alternatif bu toplar. Patatesler haşlanmış oldukları için kızgın yağa atıldıkları takdirde fazla yağ da çekmiyorlar. Ben içine biberli zeytin ve kaşar kullandım bu defa. Ama bence en çok yakışan salam. Yeşilliğim olmadığı için bu sefer kullanamadım ama siz mutlaka öyle deneyin...




Malzemeler:

2 adet orta boy patates
1 yumurtanın sarısı
1 çorba kaşığı nişasta
tuz, karabiber, muskat rendesi, toz kırmızı biber
bir tatlı kaşığı dolusu hardal ( arzuya göre )
bir tutam dereotu veya maydanoz

üzeri için:

bir su bardağı kadar tel şehriye
bir yumurta beyazı

iç malzeme:

biberli zeytin, kaşar

  Tuzlu suda haşladığımız patatesleri rendeledikten sonra içine  bütün malzemeleri karıştırıp bir hamur elde ediyoruz. Boş bir tabağa şehriyemizi döküyoruz başka bir tabağa da beyazları hazırlıyoruz. Elimizde top yaptığımız hamurun içine istediğimiz malzemeyi (ben rendelediğim kaşarı ve biberli zeytini koydum) koyup top yapıp kapatıyoruz. Yumuşak olduğu için şekil vermesi kolay oluyor. Biraz tuzla  hafif çırptığımız yumurta beyazına, ardından şehriyeye bulayıp kızgın yağda altın rengi alıncaya kadar kızartıyoruz. Elimizi hızlı tutmamız lazım ateş harlı olduğu için çabuk kızarıyor.



















27 Mart 2013 Çarşamba

HAVUÇLU KEK



Buzdolabında kalan havuçları görür görmez aklıma ilk gelen havuçlu kek oldu. Şöyle cevizleri kavrulmuş, tarçınlı yumuşacık bir kek. Havuçlu keki defalarca denemişimdir bu benim favori iki tarifimden biri. Diğeri daha pofuduk bir kek ama çok yumuşak olduğu için keserken biraz dağılıyor. Yakın zamanda resimlediğim zaman onun tarifini de eklemeyi düşünüyorum.


Malzemeler:

  • 2 su bardağı + 1 çorba kaşığı un
  • 1 paket  kabartma tozu
  • yarım çay kaşığı tuz
  • 1tepeleme dolusu tatlı kaşığı toz tarçın
  • bir su bardağı hindistan cevizi
  • bir su bardağı sıvıyağ
  • 2 su bardağı beyaz şeker
  • 4 adet yumurta
  • arzuya göre bir silme çay kaşığı rendelenmiş muskat
  • bir su bardağı dolusu  rendelenmiş havuç
  • bir su bardağı ceviz içi
  • bir çorba kaşığı tereyağ
  • üzeri için pudra şekeri (arzuya göre)


  •   Öncelikle cevizi bir yağsız bir tavada güzelce kavuralım. Ocaktan aldıktan sonra tereyağı ekleyip soğuması için kenara alalım. Un, kabartma tozu, muskat, tarçın, hindistan cevizi ve tuzu geniş bir kaba eleyelim. Ayrı bir kapta oda ısısındaki yumurtaları ve şekerleri, şekerler eriyinceye kadar iyice çırpalım. Unlu karışımı da ekleyip mikserin düşük hızında iyice karışmalarını sağlayalım. Havuç ve cevizleri ekleyip tahta kaşıkla karıştıralım. Yağlayıp unladığımız kek kalıbına dökelim. Önceden ısıttığımız 170 derece fırında 1 saat pişirin. Siz zamana sadık kalmayın her fırının ısısında farklılıklar olabilir.  Kürdan soktuğunuzda kuru çıkıyorsa pişmiş demektir. Soğuduktan sonra pudra şekeri ser pin.

    26 Mart 2013 Salı

    EVDE YOĞURT YAPIMI

     
      Kapıya gelen sütlere güvenemediğim için uzun süre pastorize sütlerle yaptım yoğurdumu. Ama artık birkaç yıldan beri sütçüm kapıma getiriyor ve yoğurdumu taze sütten yapıyorum. Eğer siz de güvenemiyorsanız en azından pastorize sütten deneyebilirsiniz. Kaynatma aşamasını atlayarak sadece ısıtıp diğer aşamaları aynı şekilde gerçekleştirebilirsiniz.

       Evde yoğurt yaparken en önemli nokta yoğurdun ısısı, parmağınız içinde yedi sekiz saniye  durabiliyorsa uygun sıcaklıkta demektir.Bu ısı ayarlama işi sizi çok korkutmasın. Çocuğu olanlar çocuklarının banyo sıcaklığını baz alabilirler. Ne sıcak ne soğuk. Eğer ki yoğurt tutmazsa yani hala çok cıvıksa hafif ısıtıp tekrar aynı işlemi yapın. İlk denemeleriniz sizi korkutmasın cıvık bir yoğurt bile olsa çorbalarınıza kullanın, ayran yapın, cacık yapın,poğaçalarınıza koyun ama hiç bir zaman atmayın.

      Ben ilk mayamı probiyotik yoğurtların sadesinden alıp maya olarak kullanıyorum. Daha sonra hep olan yoğurdumdan bir kaşık ayırıp onu maya olarak kullanıyorum. O yüzden bir kere probiyotik almak yeterli oluyor.

      Çok sıkı örttüğünüz yoğurdu en az 4 saat hiç hareket ettirmemeniz gerekiyor. Açtıktan sonra Kapaksız olarak sallamadan buzdolabında 12 saat bekleyip suyunu çekecek . 12 saat sonunda yoğurdunuz yemeğe hazır .Sakın normal yoğurtlar gibi taş gibi yoğurt beklemeyin hüsrana uğrarsınız. Ev yoğurdu kaşık girdiği an sulanır. Hazırlarda bu sulanma aşaması bazen iki gün sürüyor. İçine jelatin, margarin gibi sertleştiriciler giriyormuş.

      Bazı büyüklerimiz mayalarken içine bir yemek kaşığı kadar şeker de katıyorlar ama ben onu da koymuyorum. İsterseniz siz bir de öyle deneyin. Kışın daha iyi sarmak gerekiyor ki çabuk soğumasın. Ben kışın iki kat yazın tek kat sarıyorum. Yazın mayalama işlemi uzun sürerse yoğurt biraz daha ekşi olabilir.

    Malzemeler:

    1 litre süt
    bir kaşık yoğurt
    üzerini örtmek için sofra bezi veya uygun bir örtü

      Taze sütü ocağa alıyoruz. Beş dakika kadar kaynattıktan sonra mayalayacağımız kaba alıp ( isterseniz porsiyonluk kaplarda da yapabilirsiniz.) ılınmaya bırakıyoruz. Parmağımızı sokarak yediye kadar sayıyoruz. Parmağımız içinde durabiliyorsa, bir kaşık yoğurdu kaptan aldığımız bir miktar sütle inceltiyoruz ve sütümüze döküyoruz. ( Metal kaşık kullanmayın.) Tahta kaşıkla kaymağı bozmadan hafif bir şekilde karıştırıyoruz. Örtüyle sıkı sıkıya saralım. Ben kışın tezgahtan soğuk çekmesin diye altına nihale de koyuyorum Sarsılmayacak bir yerde 4-5 saat bekletelim. Nazik bir şekilde örtüyü kaldırıp kapağını açalım. İlk etapta yoğurt biraz sulu gözükecek buzdolabında 12 saat kadar beklediğinde suyunu çekecektir.

    Aşağıda aşamaların fotoğrafları size yardımcı olabilir;











     

    25 Mart 2013 Pazartesi

    KROKANLI ÇİKOLATALI PASTA


      Havalar güzelleşip güneş yüzünü gösterince annemlerle çoluk çocuk bahçeye gitme kararı aldık. Mangal keyfinin üstüne gidecek, çayın yanında yemek için pasta yapmaya karar verdim. Herkesten tam puan aldı. Yumuşak keki ve peynirli kremasıyla gerçekten güzeldi. Havanın ve doğanın güzelliğini anlatmaya kelimeler yetmez zaten. Anadolu orkideleri ve mantarlar her yerdeydi. Kekikler çıkmaya başlamış, her taraf başta papatyalar olmak üzere rengarenk çiçek doluydu.


    Malzemeler:


     Pandispanya için:

  • 4 yumurta
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 çay bardağı süt
  • Yarım çay bardağı sıvıyağ (ben zeytinyağ kullandım)
  • 3 yemek kaşığı kakao ( ben iki çorba kaşığı koydum ama kakao tadını yakalayamadım )
  • 1 su bardağı + bir çorba kaşığı un
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  •  Bir çimdik tuz


  •  Kreması için:

  • 4 su bardağı süt
  • 4 yemek kaşığı un
  • 3 yemek kaşığı nişasta
  • 80 gr. bitter çikolata
  • 150 gr. labne peyniri
  • 2 yemek kaşığı pudra şekeri

  •  Üstü için:

  • krokan (ben fındık kullandım)
  • pastayı ıslatmak için bir bardağa yakın ılık süt

  •  

    Pandispanyayı hazırlarken öncelikle yumurta sarılarını ve beyazlarını ayıralım. Beyazların olduğu kaba bir çimdik tuz sarıların kabına da şekeri ekleyelim.  Sarılar açık sarı renk oluncaya kadar çırpın. Süt ve yağı ekleyip biraz daha çırpın. Un, kabartma tozu ve kakaoyu sarıların üstüne eleyelim. Beyazları mikserle kar haline gelinceye kadar çırpalım. Sarıların üstüne eklediğimiz akların sönmemesi için tahta veya silikon kaşıkla daireler çizerek karıştıralım. eşit bir şekilde karıştığından emin olduğumuz hamuru ben dikdörtgen kullandım siz kelepçeli yuvarlak kalıp kullanabilirsiniz kalıbımıza döküyoruz. Ben kek kalıplarını yağlamıyorum çünkü kekin yanlara tutunup kabarması gerekiyor. Ama emin olamadığımız kalıplarda yağladıktan sonra mutlaka unlamanız lazım. 170 derecede (kalıbınıza göre zaman değişecektir) kürdan testi uygulayarak pişirin. Pasta keklerini bir gün önce pişirmek her zaman daha iyi sonuç verir.

     

      Kremamız için çikolata ve labne dışındaki malzemeleri sütün içine koyup karıştırarak pişiriyoruz. Ocaktan aldıkta sonra içine önce çikolatayı sonra labneyi atıp mikserle iyice karıştırıyoruz. Soğuması için bir kenara ayırıyoruz. Ben pastamın katları için pandispanyayı ikiye bölüm katlarını oluşturdum. Bunu fırın tepsisiyle de yapabilirsiniz. Siz de katlarına ayırdığınız kekinizi sütle ıslatıp, kremayı önce ara kata sonra üst katına sürün. Benim daha önce yapmış olduğum karamelim mevcuttu pastamın üstüne biraz gezdirdim. Sanırım kremayla teması geçince renginde biraz değişiklik oldu. Siz isterseniz üstüne çikolatalı sos da dökebilirsiniz.

    KAZANDİBİ


      Bugün ne yapayım diye düşünürken,  kapıya sütçüm geldiğinde bugünün sütlü tatlı günü olduğunu hatırladım. Sütümü bir güzel kaynattım. Geçen haftaki süt taşma vakasından sonra fırının saatini kurmayı unutmadım tabiki:) Kaynayan sütün iki litresini yoğurt yaptım. Bir litresini çocuklar için ayırdım. Bir litresini de tatlım için ayırdım.

      Siz siz olun bu bloglarda yazan her tarife ve sözüm ona tecrübelere inanmayın. Sanırım iki sene kadar önce kazandibi tarifi bakarken, borcamda yaptığını anlatmış bir arkadaş, ben de ona dayanarak borcamı ocağa oturttum ve akabinde bir çatırdama sesi... Ocağın halini varın siz hayal edin. Giden malzemelerime mi üzüleyim, borcamıma mı yoksa emeğime mi... neyse ki pes etmedim hala denemelerim devam ediyor. Daha sonraki araştırmalarımda borcamın alev dağıtıcı diye bir aparatı varmış onunla kullanılması gerekiyormuş diye öğrendim,ama geç oldu tabii...

    Malzemeler:

    1 litre süt
    2 dolu yemek kaşığı un
    2 dolu yemek kaşığı nişasta ( Ben buğday nişastası kullandım )
    2 dolu yemek kaşığı pirinç unu
    bir su bardağı şeker
    vanilya ( ben kullanmadım ) 
    3 yemek kaşığı kadar pudra şekeri
    tepsiyi yağlamak için yeteri kadar tereyağ


      Sütten bir bardak kadar bir kenara ayırıyoruz. Sütümüzü ocağa alıp içine şekerimizi ekliyoruz. Süt ocakta kaynarken ayırdığımız sütün içine un, nişasta ve pirinç ununu ekleyip karıştırıyoruz. Kaynayan sütün içine sürekli karıştırmak suretiyle katıyoruz.

      
      Muhallebiyi ocaktan almadan hemen önce vanilyayı koyabilirsiniz. Muhallebi gözünüze biraz sulu gelebilir merak etmeyin altını yakarken biraz daha pişeceği için yoğunlaşma olacak.

     Muhallebiyi ister mikser ister blenderda havalandırarak çırpıyoruz. Benimkinde biraz topaklar olduğu için blenderla yaptım. Elimdeki tepsinin çapı biraz genişti ama sizin 30-40 cm ebatlarında dikdörtgen veya kare tepsiniz varsa daha uygun olur. Alüminyumu doktorlar ne kadar önermese de yeni bir tepsi alana kadar bunu kullanmak zorundayım. Gerçi yakın zamanda fırında denemelerim olacak, belki o zaman ihtiyaç ortadan kalkacak.


      Tepsimizin her yerini tereyağ ile yağlıyoruz, üzerine şekerimizi tüm tepsiyi kaplayacak şekilde ( bu sefer benim pudra şekerim olmadığı için toz şeker kullandım ama siz de varsa pudra şekerini tercih edin ) elek yardımıyla eliyoruz. Bu arada mutfağı toparlarken muhallebi biraz soğusun. Çünkü altını yakma işleminde muhallebimiz tekrar kaynayacak. Ayrıca tepsinizden biraz daha büyük bir kap ayarlayın içini su doldurun. Bu işlem muhallebinin tepsiden ayrılma aşamasında yardımcı olacak.


      Bu aşamada yüksek ısıda her tarafına eşit ısı tutarak bütün yüzeyi yakmamız gerekiyor.Bu işlem ben de tepsimden dolayı biraz uzun sürdü. Arada spatulayla kenarlarından kaldırıp kontrol edin çünkü ortaları daha çok ısı aldığı için daha çabuk pişiyor. Her yerinin piştiğinden emin olunca tepsiyi su dolu tepsinin içinde soğuyuncaya kadar bekletin.  ( Ben ısınan suyu bir kere daha değiştirdim.)


    Dolapta iyice soğuyunca ister kare dilimler halinde, ister benim gibi ince olduysa rulo yaparak tarçınla servis yapın.




    23 Mart 2013 Cumartesi

    ISPANAKLI RULO


       Hamur işi denmez aslında, çünkü bir kaşık unla yapılıyor. Diyetler için uygun, besin değeri yüksek, misafirlerinize rahatlıkla çıkarabileceğiniz sunumu şık bir alternatif. Ayrıca sadece ıspanaklı değil pırasa, brokoli, havuçla ya da iki sebzeyi karıştırarak deneyebilirsiniz. İç malzeme olarak garnitür de kullanabilirsiniz. Yapımına gelince o da  basit. Hele de ıspanaklarınızı hazırladıysanız tek iş, yumurtayı kar haline getirmek.


      Geçen hafta yapmak için hazırlamış olduğum ıspanağı ve kavurduğum soğanı bir iki gün içinde yapamayacağımı anladığımda derin dondurucuya koysam nasıl olur diye düşündüm. Dün derin dondurucudan çıkartıp buzdolabının alt kısmına kaldırdım, bugün sabah  da  dışarıya aldım. Pişince hamur biraz daha nemli olmuştu. Koyduğum kabın ağzını açık bıraktım, hamuru iyice yumuşamasın diye.  Bir daha bu şekilde denersem un miktarını iki kaşığa çıkarmayı düşünüyorum.

    Malzemeler:

    400gr ıspanak,
    bir küçük boy soğan,
    yarım çay bardağı sıvıyağ,
    3 yumurta,
    1 çorba kaşığı dolusu un
    bir tatlı kaşığı tuz, karabiber, fesleğen
    muskat cevizi (isteğe bağlı)


    İç malzeme:

    400gr süzme yoğurt,
    2 diş sarımsak,
    tuz,
    2-3 adet közlenmiş kırmızı biber


      İlk olarak ıspanakları haşlayıp süzelim. Rondo veya bıçakla soğanları incecik çekelim.Yağı tavaya alıp soğanları kavuralım. Haşlanmış ıspanakları rondaya alıp püre yapalım. Yumurtaların sarılarını ve beyazlarını ayıralım (beyazların içine hiç sarı kaçmamalı ) Sarıları  çırptıktan sonra ıspanağı, soğanı, baharatları ve elenmiş  unu da ekleyip iyice karışana kadar çırpıyoruz. Beyazları tuzla beraber mikserin düşük hızında biraz çıptıktan sonra yüksek devirde kar haline gelinceye kadar çırpıyoruz.


      Ispanaklı karışımı yumurta beyazlarının üstüne ekleyip yuvarlaklar çizerek karıştırıyoruz. Amacımız kabarmış olan yumurta aklarını söndürmemek. Yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye döküp kenarlardan birer santim kalacak şekilde spatulayla yayıyoruz. ( benim fırınım büyük boy fırınlardan )


       Tepsiyi birkaç kere  tezgaha vurup havasını alıyoruz. Vurduğumuz esnada hamur biraz daha yayılacağı için yandaki boşluklar hamurun tepsiye değmesini engelliyor. 170 derecede yaklaşık 25 dk, alt tarafı hafif altın rengi almaya başlayana kadar pişirin. Fırından aldıktan sonra beş dakika soğutup ılıkken yağlı kağıtla beraber sıkı bir şekilde rulo yapıp soğumaya bırakıyoruz.


    Süzme yoğurdunuz çok sertse biraz suyla açalım. Marketlerden aldığımız kutu yoğurtların çok az suya ihtiyacı oluyor. Açık aldıysanız, kıvamı akıcı olmayan bir muhallebi kıvamı oluncaya kadar su ekleyin. İçine tuz ve dövülmüş sarımsakları ekleyip karıştırın.
      Közlenmiş biberleri (isterseniz biberleri kendiniz közleyebilirsiniz ) konserve kullanıyorsanız bir süzgece alın suyu süzülsün.


     Soğuyan ruloyu tezgahta açıp  yoğurdumuzu ve şeritler halinde doğradığımız biberleri ekleyip sıkı sıkı rulo yapıyoruz. Soğuması için bir gece beklemesi gerekiyor yoksa servis aşamasında dilimlerken zorluk yaşarsınız. Bıçağı her dilimden sonra silmeniz bir sonraki dilime yoğurt bulaşmasını engeller.

    Bu da garnitürle yapmış olduğum ıspanak rulo....

    22 Mart 2013 Cuma

    MAYALI PİŞİ


     

      Mayalı pişi hamurunun en önemli özelliği ele hafif yapışan yumuşak bir hamur olması. Elleri ve tezgahı parmak uçlarımızda yağlamak suretiyle şekillendirilen bir hamur. İsterseniz malzemeyi içine koyarak pişirebilir, isterseniz de sade kızartıp peynir, zeytin, domates gibi kahvaltılıkları yanında tüketebilirsiniz.Ya da benim gibi  patatesli, peynirli, zeytinli, sade aile bireylerinden  herkesin zevkine uygun pişileri aynı anda pişirebilirsiniz.


      Pişi hamuru için gerekli malzemeler;

      2 bardak ılık su
      bir tatlı kaşığı tuz
      2 çay kaşığı instant maya
      aldığı kadar un ( bana 4 su bardağı yeterli oldu )


    Gelelim pişi hamurunun nasıl yapıldığına. Önce suyu ve tuzu ardından elenmiş unu koyalım, unun  üstüne mayamızı serpelim ve karıştırmaya başlayalım. Ele yapışan hamuru ılık bir yerde mayalanmaya bırakalım.Üstünü temiz bir bez veye strech filmle kapatalım.


    Hamur yaklaşık iki katı büyüklüğe ulaşınca ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yağladığımız tezgahta parmak uçlarımızla bastırarak şekil verelim



    Börek içi gibi olan herhangi bir iç malzemeyi kullanacaksak malzemeyi koyduktan sonra poğaça gibi yarım ay şeklinde kapatın. Birleşme yerlerini kızartma esnasında açılmaması için iyi bastırmak gerekiyor. Ben evde iç malzemem yoksa çekirdekleri çıkarılmış siyah zeytin ya da biberli yeşil zeytin de kullanıyorum.



    Ayrıca hamurumuza ince ince kıyılmış dereotu, maydanoz veya taze soğan ekleyip zenginleştirebilirsiniz


    Yağı bol olması gerekiyor tavamızda, hamurumuzu kızgın yağa atınca önce dibe çöküp sonra yüzeye çıkınca, pişiyi ters çevirip iki yüzeyde pişince ocaktan alın. Çabuk kızardığı için ocağın başından kızartma esnasında ocağın başından ayrılmayın. Fazla yağının akması için kağıt havlu serdiğiniz tabağa çıkartın.

    KARAMELLİ PORTAKALLI KURABİYE

       Dolapta yapmış olduğum karamel sos dururken onu ne yapıp ne edip kullanmam gerekiyordu. Tercihimi kurabiyeden yana kullandım. Karamele ne yakışır diye düşünürken acaba portakal nasıl olur dedim ve dediğimle kalmadım hamur malzemelerini hazırlamaya koyuldum. Sonuç çok güzel mis gibi kokan ağızda dağılan bir kurabiye, fakat o istediğim karamel kokusunu portakal bastırmış. Karamel kokusu yoktu belki ama portakala değişik bir aroma vermiş. Belki bir dahaki sefere karameli daha yoğun kullanabilirim.


    Malzemeler:

    100 gr tereyağ
    1 yumurta sarısı
    3 tatlı kaşığı nişasta
     karamel
    1 portakal kabuğu rendesi



     
       Portakalı rendenin ince tarafıyla rendeleyin.Yumuşak tereyağını mikserle beyazlayana kadar çırpalım. Portalkal kabuklarını da içine koyup 2-3 dk daha çırpalım. Sırasıyla karameli, yumurta sarısını,nişasta ve unu ekleyip yoğuralım. İster yuvarlayıp ardından toz şekere batırıp fırın tepsisine dizebilirsiniz,  istersenız krema sıkma torbasının yıdız ucuyla şekil verebilirsiniz. 170 derecede 20 dk pişirin. Fırından çıkınca şekere bulamadıklarınıza pudra şekeri serpin

    19 Mart 2013 Salı

    ÇİLOLATALI JÖLELİ KURABİYE KEK

        Reçetesi olmayan bir tarif  bu, çünkü elimde daha yapmış olduğum bir pastadan artan tek kat sünger kek vardı. Nasıl değerlendireyim diye düşünürken çıkmış bir kek bu.Kurabiyeye benziyor fakat kek demek daha uygun, çünkü taban kek tabanı, üstüne de daha önceden yaptığım Çikolata Jöleli Pasta'nın jölesinden yaptım. İyice donmasını bekledikten sonra kalıplarla kestim. Bu kadar basit. Fikir olması açısından   size sunmak istedim. Sizin çocuklar da jöleden hoşlanıyorsa herhangi bir jöleyle de denenebilir. Neden olmasın...







    EVDE KROKAN YAPIMI

    Krokanı uzun zamandan beri yapmıyordum, ta ki  oğlum krokan sevmeye başlayana kadar. Reçetesi elimde yoktu, göz kararıyla yapıyordum, ama artık bir arşivim olduğu için not etme zamanım geldi. Bu blog, bu konuda gerçekten çok işime yaradı. Aman çok basit, aklımda benim o tarif dediğim bütün reçeteler belleğimden silinip gitmiş. O yüzden tekrar tekrar ölçerek yapıp, not ediyorum artık.


    Krokan; malzemeleri de yapımı da çok basit, ama bir o kadar da lezzetli bir tatlı. Pastalar, kekler, kurabiyeler hepsine çok yakışıyor, tabi o zamana kadar bütün kavanoz bitip tükenmezse:) Bütün tarifler gelecek, ama önce yapmak ve fotoğraflamak var sırada.


    Malzemeler:

    1 su bardağı toz şeker,
    1 su bardağı fındık,fıstık,susam,ceviz vb.
    bir kaç damla limon,


    Tava veya tencerenize şekeri alalım. Fındıkları dilerseniz kırarak, dilerseniz bütün olarak şekerin üstüne alın.


    Kısık ateşte şeker karamelize bir renk alana kadar bekleyin. Daha karamelize bir renk, daha yoğun bir karamel tadı istiyorsanız biraz daha ocakta tutabilir ya da ocağın altını biraz daha açabilirsiniz.

    Eğer teflon tava kullanıyorsanız hiç karıştırmanıza gerek kalmadan şeker kendi kendine erir. Fakat çelik kullanıyorsanız ara ara kaşığınızla ezmeniz gerekebilir.

    Ocaktan alınca hemen yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsinize ya da katı yağla yağladığınız tezgaha yayarak dökün. Birkaç dakika donmasını bekleyin, dilerseniz merdaneyle veya sert bir şeyle istediğiniz boyutlarda kırın. Cam bir kavanoza koyup,  buzdolabında uzun süre muhafaza edebilirsiniz.

    18 Mart 2013 Pazartesi

    EVDE KARAMEL YAPIMI


      Çok dolaştım karamel tarifi için ama kayda değer bir tarif bulamadım. Ben de deneme yanılma yöntemini deneyerek pastalar, dondurmalar ve kurabiyeler için uygun, topladığım bilgilerden bir derleme yaptım. Bir yerde, şekerle beraber suyu koyup amber rengi olana kadar karıştırıyorsun diye paylaşmış bir arkadaş ama, bunun içinde su var nasıl karamelize olacak bu diye düşünürken,  ya tutarsa diyerek denedim, ama olmadı.Sanırım suyun buharlaşması için epey beklemek gerekiyordu, hafif bir sarılık olur gibi oldu  tereyağını, ardından kremasını ekledim, gene olmadı. E bu malzeme ne olacak şimdi derken un süt ekledim, muhallebi oldu:)

       Ben bir zamanlar yapmıştım bunu diye düşünürken kendim denemeye karar verdim. İlkinde karamel tadı çok olsun diye şeker kahverengi olana kadar ocakta tuttum, görüntüde sorun yok ama tadı acımsı oldu.


      Rengi sarıdan kahverengiye dönerken hemen ocaktan alın çünkü tavanın sıcaklığıyla biraz daha pişmeye devam ediyor.Bir önerimde yanınızda soğuk su dolu bir kap bulundurun, ocaktan aldığınız kabı hemen bu su dolu kabın içine oturtun ki pişme devam etmesin. İkinci denememde o yüzden biraz daha erken aldım ocaktan. Resimlerde fark çok belli değil belki ama yardımcı olur diye koymayı uygun gördüm. Dikkatli bakılırsa yukarıdaki koyuluk burada yok.


      Tavayı ocaktan çektikten sonra tüm malzemeleri yanınızda hazır edin. Suyu eklerken tava sıcak olduğu için dikkatli davranmak  gerekiyor. Suyu mümkün olduğunca aşağıdan tutup karıştırarak yedirin. Hızlı olmak pürüzsüz bir kıvam için önemli.Bir de şeker erirken karıştırmak zorunda kaldım  şeker tahta kaşığımda taşlaştı. Siz kısık ateşte hiç kaşık sokmadan renginin dönmesine bekleyin. Renk kararı size kalmış eğer yoğun karamel tadı olsun derseniz koyu, ben tatlı severim derseniz kehribar rengi olunca ocaktan alın.

    Malzemeler:

    1 çay bardağı toz şeker
    1/2 çay bardağı su
    arzuya göre 1 çay kaşığı nişasta ( biraz daha yoğun bir kıvam için 2 çay kaşığı yapabilirsiniz )
    1/3 su bardağı  süt kreması


       Önce nişastayı suyun içinde karıştırmak suretiyle eritelim, kenara alalım. Şekeri tavaya alıp kısık ateşte rengi sarıdan kahverengiye döndüğü anda ocaktan alın.





       Dikkatli bir şekilde nişastalı suyu karıştırarak ekleyelim. Kremayı da ekledikten karıştırarak pürüzsüzleşince orta ateşteki ocağa alalım.


        Kenarlardan köpürmeye başlayınca fokurdamadan ocaktan alın. Cam bir kaba aktarıp buzdolabında bir aya kadar saklayabilirsiniz. Kullanmadan önce buzdolabından çıkarıp yumuşamasını beklerseniz, kullanıma hazır duruma gelir.